Güncel Haberler

6/recent/ticker-posts

AP Türkiye Raportörü Sánchez Amor: Erdoğan Rejimi Kayyumlarla Demokrasiyi Yok Ediyor!


Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sánchez Amor, Türkiye'deki demokrasi dışı uygulamalara ve özellikle muhalif belediyelere yönelik kayyum atamalarına sert tepki gösterdi. 

Erdoğan rejiminin halkın iradesini yok sayarak seçimle gelen belediye başkanlarını görevden almasını "demokrasinin temeline doğrudan saldırı" olarak nitelendiren Amor, Türkiye’deki otoriterleşme sürecinin kökeninin 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimine dayandığını vurguladı.

Kayyumlar: Demokrasinin İnfazı
Nacho Sánchez Amor, Türkiye'de son yerel seçimlerden bu yana en az 10 muhalif belediye başkanının görevden alındığını ve yerlerine iktidar partisinin belirlediği yetkililerin kayyum olarak atandığını hatırlattı. "Bu, yalnızca bir siyasi oyun değil, halkın sandıkta verdiği yetkinin pervasızca gasp edilmesidir." diyen Amor, Erdoğan rejiminin halkın seçme hakkını fiilen yok ettiğinin altını çizdi.

Türkiye’de kayyum politikalarının, özellikle Kürt siyasetçileri hedef aldığına dikkat çeken Sánchez Amor, bu uygulamaların demokrasiyle bağdaşmadığını ve rejimin otoriterleşme yolunda hızla ilerlediğini belirtti. Batılı demokrasilerde halkın seçtiği yöneticilerin ancak hukuki süreçlerle görevden alınabileceğini vurgulayan Amor, Türkiye'de hukukun bir araç olarak kullanıldığını ve mahkemelerin siyasi iktidarın baskısıyla hareket ettiğini söyledi.

15 Temmuz’un Hukuksuz Mirası
AP Türkiye Raportörü, Erdoğan hükümetinin tüm antidemokratik uygulamalarının temelinde 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen olağanüstü hâl düzenlemelerinin bulunduğunu belirtti. “15 Temmuz’un ardından çıkarılan yasalar, Erdoğan’a muhalif olan herkesi susturma aracı haline getirildi.” diyen Amor, Türkiye’de hukuk devleti ilkesinin ortadan kalktığını ve siyasi muhaliflerin keyfi şekilde cezalandırıldığını ifade etti.


Erdoğan’ın bu süreci kendi mutlak otoritesini güçlendirmek için kullandığını belirten Amor, Türkiye’deki otoriterliğin artık "saçmalık sınırlarını zorladığını" ifade etti.

Medya Sansürü
Sánchez Amor, Türkiye’de yalnızca seçilmiş yöneticilerin değil, medya organlarının da ağır baskı altında olduğunu vurguladı. Erdoğan rejiminin medya kuruluşlarını kontrol ederek olumsuz haberlerin yayımlanmaması için onlara talimat vermesini kınadı.

Uluslararası Topluma Çağrı: Erdoğan Rejimine Sessiz Kalmayın!
Amor, Türkiye’de yaşanan bu hukuk dışı uygulamaların yalnızca ülke içinde değil, uluslararası alanda da güçlü bir şekilde gündeme getirilmesi gerektiğini ve Avrupa Birliğinin, Erdoğan rejiminin demokrasiye yönelik saldırılarına karşı net ve somut adımlar atılması gerektiğini belirtti.

Türkiye, Avrupa Konseyi üyesi bir ülke olarak demokratik normlara uymak zorundadır. Ancak Erdoğan hükümeti bu yükümlülüklerini hiçe sayarak otoriter yönetimini pekiştirmektedir. Uluslararası toplum, bu duruma sessiz kalmamalı ve Türkiye’de demokrasiyi savunmak için daha güçlü bir duruş sergilemelidir.

Amor’un açıklamaları, Türkiye’de Erdoğan rejiminin giderek daha baskıcı bir yönetim anlayışı benimsediğini ve demokrasiyi tamamen ortadan kaldırmaya çalıştığını açıkça gözler önüne seriyor. Kayyum politikaları, medya sansürü, yargının siyasallaştırılması ve muhaliflere yönelik baskılar, Türkiye’yi demokrasiye değil, hızla otokrasiye sürüklüyor.