Güncel Haberler

6/recent/ticker-posts

Osman Kavala: Susturulan Adaletin Sembolü

 


Osman Kavala Davasında Utanç Devam Ediyor: Rejim, Vicdanı Duvarların Ardına Hapsetti

Türkiye, 21. yüzyılın en uzun ve en sembolik siyasi tutsaklıklarından birine sahne oluyor.
Sivil toplumun, kültürün ve diyalogun sesi olan Osman Kavala, yedinci yılını geride bırakırken hâlâ özgürlüğünden mahrum. Hukuk, vicdan ve adalet adına geriye kalan tek şey ise rejimin utanç verici sessizliği.

Ziyaret Yasağı: Gergerlioğlu’na Verilen “Ona Yasak Var” Yanıtı

Milletvekili ve Vicdan Vakfı genel başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, üç ay önce Osman Kavala’yı cezaevinde ziyaret etmek istediğinde Adalet Bakanlığı’ndan “Ona yasak var” cevabını aldı.
Bu cümle, Türkiye’deki yargının kimler için işlediğini, kimler için durduğunu acı bir şekilde özetliyordu. Kavala, mahkeme kararlarıyla değil, rejimin keyfi iradesiyle hücrede tutuluyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı Yok Sayıldı

AİHM, 2019’da Kavala’nın tutuklanmasının “siyasi amaç taşıdığı” ve “makul şüphe bulunmadığı” yönünde hüküm vermiş, derhal serbest bırakılmasını istemişti.
Ancak Erdoğan rejimi, bu kararı yok sayarak uluslararası hukuku ve Avrupa Konseyi üyeliğini hiçe saydı.
Böylece Türkiye, Avrupa Konseyi tarihinde nadir görülen bir ihlal prosedürü sürecine sürüklendi. Ancak ne yargı değişti ne de duvarların ardındaki sessizlik!

Uluslararası Tepkiler Büyüyor ama Erdoğan rejiminin umurunda bile değil!

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Amnesty International ve PEN International, Kavala’yı “siyasi rehine” olarak tanımlıyor, zaten bu konuda hiç kimsenin şüphesi yok. O sadece, Türkiye’deki muhalif siyasi rehinelerden birisi ve hapishaneler siyasi tutsaklarla dolu!
2025’te Goethe Madalyası ile onurlandırılan Kavala, özgürlükten mahrum olsa da düşüncenin, diyaloğun ve barışın simgesi haline geldi. Almanya’daki ödül töreninde okunan mesajında “Barış için konuşmanın bedeli ağır olsa da sessizlik çok daha ağırdır” sözleri yankılandı.

Düşünceye Müebbet

2017’de “Gezi olaylarını finanse etmek” ve “hükümeti devirmeye teşebbüs” gibi temelsiz suçlamalarla gözaltına alınan Kavala, 2022’de müebbet hapse mahkûm edildi.
Dosyada delil yok, tanık ifadeleri çelişkili, ama rejimin yargısı kararlı: düşünceyi susturmak, vicdanı bastırmak.

Hücredeki Sessizlik, Rejimin Aynası

Kavala dosyası, Türkiye’deki adalet sisteminin bir röntgeni gibi:
Bağımsız yargı yerle bir edilmiş, hukuk yerine sadakat konmuş durumda.
Bir ülkede vicdan duvarların ardındaysa, özgür olan kimse yoktur!