Danıştay 12. Dairesi, 20 Aralık 2021 tarihinde verdiği kararla, irtibat ve iltisak kavramlarını ihraçlarla yakından ilişkilendiren önemli bir karara imza attı. Karar, Ülkedeki hukuk sisteminde son dönemde sıkça tartışılan ve yüz binlerce kamu görevlisinin işinden atılmasına sebep olan bu kavramların hukuki dayanağını sorguladı.
Danıştay'ın kararına göre, dava konusu fiillerin işlendiği tarihte yürürlükte olmayan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/(E)-(l) bendi ile cezalandırılmasının mümkün olmadığı vurgulandı. Bu kararla irtibat ve iltisak kavramlarının hukuki dayanağının bulunmadığını bir kez daha kanıtlamış oldu.
KHK İLE YAPILMIŞ İHRAÇLARIN TAMAMI KANUNA AYKIRI.
Kararda ayrıca, irtibat ve iltisak kavramlarının daha önce Türk hukukunda bulunmadığı, ancak 667 sayılı KHK ile ihdas edildiği ve bu kavramlara dayalı olarak yüz binlerce kamu görevlisinin ihraç edildiği belirtildi. Bu durumun hukuka aykırı olduğu ve geçmişte yapılan ihraçların tamamının bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Kararın bir diğer önemli noktası, idare mahkemelerinin, idare yerine geçerek idari işlem niteliğinde işlem tesis edemeyeceği ve sebep ikamesi yapamayacağı vurgusuydu. Bu da ihraç tarihinde olmadığı halde sonradan dosyalara sunulan isnatların ve evrakların idare mahkemelerince davanın reddine gerekçe gösterilmesinin hukuki olmadığını gösterdi.
Danıştay'ın verdiği bu karar, irtibat ve iltisak isnadına ilişkin güncel yargılamalarda idare mahkemeleri ve Danıştay 5. Dairesi'nin verdikleri kararların hukuka aykırı olduğunu ortaya koydu. Bu da güncel yargılamalar kapsamında verilen mahkûmiyet kararları gibi meslekten ihraçların tamamının hukuka aykırı olduğu anlamına geliyor.
AİHM’de EN ÇOK DOSYASI OLAN ÜLKE KONUMUNDAYIZ!
Böylece, Danıştay'ın bu kararıyla irtibat ve iltisakla yapılan ihraçlar hukuka aykırı ilan edilmiş oldu. Bu kararlarla ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden ihlal kararları çıkması bekleniyor. Bu nedenle, hukuki mücadeleden vazgeçilmemesi ve hakların sonuna kadar aranması önem arz ediyor.Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) en çok dosyası bulunan ülke olmamız, ülkedeki insan hakları ihlallerinin boyutunu gözler önüne seriyor. Şu an itibarıyla Saray Rejimi tarafından YÖNETİLEMEYEN ülkenin, AİHM'de onaylanmış 3,000'in üzerinde dosyası bulunmaktadır. Bu dosyalar, çeşitli zaman dilimlerinde ve farklı alanlarda gerçekleşen insan hakları ihlallerini yansıtmaktadır. Türkiye'nin AİHM'de bu kadar yoğun bir şekilde temsil edilmesi, ülkedeki hukuk sistemi ve insan hakları durumuna yönelik çöküşü gözler önüne sermektedir. AİHM'deki dosyalar arasında ifade özgürlüğü, adil yargılanma hakkı, işkence ve kötü muamele gibi konular başı çekmektedir. Ülkenin AİHM'deki bu yoğun varlığı, insan hakları reformu ve hukukun üstünlüğüne yönelik ciddi bir ihtiyacın sessiz çığlıklarıdır.
Social Plugin