Ekonomistlerden Sert Eleştiriler.
Ekonomist Mustafa Sönmez, yeni ücretin yetersizliğine dikkat çekerken, “Hayal kırıklığı. Seçim olmayan bir yılda emekliye ve asgari ücretliye şirin görünme çabası bile yok” ifadelerini kullandı. Ekonomist Prof. Dr. Hakan Kara ise asgari ücretin ABD enflasyonu ile düzeltilmiş dolar cinsinden 10 yıl önceki seviyeye döndüğünü belirtti.
Vergi uzmanı Ozan Bingöl, yıllarca sürdürülen yanlış politikaların faturasının yine dar gelirliye çıkarıldığını vurgulayarak şu sözleri sarf etti: “Yanlış politikaların ısrarla uygulanması dar gelirliyi ezmeye devam ediyor.”
Ekonomist Hayri Kozanoğlu ise yeni ücretin kabul edilemez olduğunu belirterek, “Çalışanların açlık sınırının altında yaşamasına neden olan bu rakamlar, adeta halkın emeğini hiçe saymaktır” dedi.
Muhalefet ve Sendikalardan Tepkiler.
TBMM Genel Kurulu'nda konuşan milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, yeni asgari ücretin milyonlarca vatandaşı açlığa mahkûm ettiğini söyledi. Gergerlioğlu, “Cumhur-zulüm ittifakı, zenginleri ihya ederken dar gelirliyi yok saymıştır. İktidar politikaları iflas etmiştir, ekonomi tamamen çökmüştür” ifadeleriyle ülkedeki ekonomik kaosa dikkat çekti.
Türk-İş ve HAK-İŞ gibi önemli sendikalar da belirlenen rakamın çalışanların beklentilerini karşılamaktan uzak olduğunu açıkladı. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, önceki dönemlerde sendikaların yıpratılması nedeniyle Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarına bir daha katılmayacaklarını belirtti.
Ekonomik Adaletsizlik ve "Beşli Çete" Eleştirisi.
Muhalif siyasetçi Cemal Enginyurt, yeni asgari ücretin halkın temel ihtiyaçlarını bile karşılamaktan uzak olduğunu dile getirerek, “Bu 22 bin liraya ne manda yoğurdu ne de kestane balı alabilirsiniz. Recep Tayyip Erdoğan, zenginleri daha zengin ederken halkı sefaletin kucağına itiyor” dedi. Enginyurt, "Beşli Çete" olarak bilinen iktidar destekçisi zenginlerin ekonomik kazancının asgari ücretliler üzerinden yükseldiğini vurguladı.
Halkın Sefaleti Derinleşiyor.
Ülkenin çoğu çalışanının asgari ücretle geçindiği bir ortamda, 22 bin 104 liralık asgari ücretin açlık ve yoksulluk sınırının altında kalacağı aşikâr. 2024 yılının ilk on bir ayında kapanan 23.861 şirket, ekonomideki çöküşün önemli bir göstergesi. Bu tablo, vatandaşın üretimden uzaklaştırılıp tüketim odaklı bir sisteme mahkûm edilmesini ortaya koyuyor.
Erdoğan rejiminin ekonomi politikaları, dar gelirli vatandaşı daha da zora sokarken, sefalet ve adaletsizlik derinleşiyor. Halkın refahından çok yandaş zenginlerin çıkarını düşünerek yürütülen bu politikaların, tüm çalışanların birleşmiş mücadelesiyle karşılaşması kaçınılmazdır. Yükseltilecek bu ses, umudu tekrar canlandırabilir ve adalet arayışının en büyük itici gücü olabilir.
Social Plugin