Avukat Dr. Dilek Ekmekçi’ye Tutuklama Kararı: Tutuklama Rejimin Baskısını Ortaya Koyuyor.

Türkiye’nin tanınmış insan hakları savunucusu, akademisyen avukat, sosyolog ve gazeteci Av. Dr. Dilek Ekmekçi, Erdoğan rejiminin insan hakları ihlalleri ve hukuk dışı uygulamalarına karşı açık bir muhalefet sergilediği için İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından haksız ve taraflı bir şekilde tutuklandı. Ekmekçi’nin sosyal medyada Erdoğan rejimi ve ortaklarının uygulamalarına yönelik eleştirileri, mahkeme tarafından suç unsuru olarak değerlendirildi. Bu karar, hukuk sisteminin bağımsızlığının ciddi şekilde zedelendiğini ve siyasi baskılar altında olduğunu gösteriyor.

Av. Dr. Dilek Ekmekçi, MHP ve Ülkü Ocakları'nın önde gelen isimleri hakkında önemli bir suç duyurusunda bulunmuştu.
Ekmekçi, bu kişilerle ilgili olarak, Sinan Ateş cinayetindeki rolleri ve kendisine yönelik tehditler nedeniyle "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçlamasıyla bir başvuru yapmıştı. Başsavcılığa sunulan bu suç duyurusunda, MHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri olan Şahin Gürz, Tamer Çakıroğlu ve Nevzat Ünlütürk, MHP İstanbul İl Başkanı Serter Selim ile birlikte MHP İstanbul İl Başkanlarının da aralarında bulunduğu toplamda 25 kişinin isimleri geçiyordu.

Ekmekçi 30 Ağustos’taki bir paylaşımı nedeniyle ‘iftira’ ve ‘kamu görevlisine hakaret’ iddialarıyla jet hızı ile 1 Eylül'de gözaltına alınmıştı.
Sulh ceza hakimi, müdafilerin savunmaları sonunda “Bitti mi?” diye sorduktan sadece 5 saniye sonra tutuklama kararını açıkladı!

Mahkeme Kararının Ayrıntıları:
“Mahkeme”, Av. Dr. Dilek Ekmekçi’nin 30/08/2024 tarihinde sosyal medyada (X) yaptığı paylaşımların, hakaret ve iftira suçlarına giren ifadeler içerdiğini iddia ederek jet hızı ile tutuklanmasına karar verdi. Kararda, Ekmekçi’nin suç işlediğine dair kuvvetli deliller bulunduğu ve adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı belirtildi. Ancak, bu kararın, hükümete yönelik eleştirileri bastırma amacı taşıdığı ve hukuk devletinin gereklerini yerine getirmediği açıktır.

Savunma Avukatları Tepkili:
Ekmekçi’nin savunmasını üstlenen Av. Mehmet Turgay Bilge, mahkeme kararını şu şekilde eleştirdi: “Meslektaşım Av. Dr. Dilek Ekmekçi, kamuoyunu rahatsız eden ilişkiler ağına yönelik sorularını paylaştığı sosyal medya paylaşımı nedeniyle kamu görevlisine hakaret ve iftira suçlamasıyla tutuklandı. Verdiği ifade ve suçun unsurlarının bulunmadığı, soru sormanın ve temiz toplum mücadelesinin her vatandaşın sorumluluğu olduğunu vurguladığımız savunmamızın ardından mahkeme, 5 saniye bile düşünmeden tutuklama kararı verdi. Bürosundan alınan akademisyen Dilek Ekmekçi, aktif avukatlık yapıyor ve bakmakla yükümlü olduğu 85 yaşında bir annesi var. Bu hususlar vurgulanmasına rağmen, tutuklama kararında tweetin kendisine ait olduğunu kabul ettiği belirtilerek delilleri karartma ve kaçma şüphesi gerekçe gösterildi! Suçların sübut bulması halinde dahi cezaevi görmesi muhtemel olmayan bir avukat şüphelinin kaçma şüphesinden bahsedilmesi hukuksuz, yersiz ve talihsizliktir. Dilek Ekmekçi’nin bu koşullarda tutuklanması, sadece avukatlar için değil, artık hiçbir vatandaşın hukuk güvenliği ve ifade özgürlüğünün kalmadığını açıkça göstermektedir.”

Diğer bir savunma avukatı Av. Hasan Kılıç, “Müvekkilimiz İstanbul Barosu üyesi bir avukattır ve ceza hukuku konusunda akademik bir kariyere sahiptir. Ancak, mevcut rejimin baskıları nedeniyle tutuklanmıştır. Bu karar, adaletsizlik ve siyasi baskının açık bir göstergesidir. Ekmekçi’nin yaşlı annesiyle yaşadığını ve başka bakacak kimsesi olmadığını belirttik. Adli kontrol altında serbest bırakılması daha uygun olacaktır. Müvekkilimizin sabit bir ikametgahı vardır ve kaçma şüphesi bulunmamaktadır,” dedi.

Mahkeme, Ekmekçi’nin suç işlediğine dair kuvvetli deliller bulunduğunu ve adli kontrolün yetersiz kalacağını belirterek tutuklama kararı verdi. Ancak, bu kararın, Ekmekçi’nin hükümeti eleştirdiği için hedef alınarak hukuki mücadelesinin bastırılmasını amaçladığı görülüyor. Bu gelişmeler, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve insan hakları mücadelesinin daha da zorlaştığını gösteriyor ve özellikle, hükümetin muhalif sesleri susturma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Avukat Ekmekçi'nin durumu, Erdoğan rejimi yönetimindeki ülkenin çürümüş hukuki yapısının ve çökmüş adalet sisteminin geleceği konusunda önemli sorular ortaya koyuyor. Türkiye nereye doğru gidiyor?