PEN International’dan Çağrı: Yavuz Ekinci’ye Yönelik Terör Suçlamaları Düşürülsün.

 

Uluslararası PEN, terör propagandası suçlamasıyla yedi yılı aşkın hapis cezası riskiyle karşı karşıya kalan Kürt yazarın üzerindeki tüm suçlamaların geri çekilmesi için Türk yetkililere çağrıda bulundu.

Yavuz Ekinci, Kürt kimliği ve eserleri nedeniyle Türkiye'de baskı gören bir yazar. Ekinci’nin 2014 yılında yayımlanan Rüyası Bölünenler adlı kitabı, terör propagandası yapmakla suçlanmasına neden oldu ve kitap Türkiye’de yasaklandı. Ekinci, 7,5 yıl hapis cezası istemiyle yargılanıyor ve ilk duruşma 18 Eylül 2024’te İstanbul’da gerçekleşecek. PEN International, Ekinci’ye yönelik suçlamaların ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini belirterek suçlamaların düşürülmesi için çağrıda bulundu. PEN, bu davanın Türkiye'deki düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik geniş çaplı bir saldırının parçası olduğunu savunuyor. Bize gürede oldukça haklılar.

Yavuz Ekinci'nin sadece kitapları değil, sosyal medya paylaşımları da yargının hedefi oldu. 2013 ve 2014 yıllarında Nevruz ve Kobani’deki Kürt direnişi hakkında attığı tweetler nedeniyle Mart 2023’te terör propagandası yapmakla suçlanıp cezaya çarptırıldı. Şu an Anayasa Mahkemesi’nde görülen bu davalar, Türkiye’de Kürt meselesine dair her eleştirel sesi terör propagandası olarak nitelendiren yasal sistemin çarpıklığını gösteriyor.

Erdoğan Rejimi Altında İfade Özgürlüğü.
Erdoğan rejimi, düşünce ve ifade özgürlüğünü geniş çapta sınırlayarak yazarları, gazetecileri ve akademisyenleri cezalandırıyor. Ekinci’nin davası, özellikle Kürt meselesine dair eleştirel görüşleri bastırma çabasının bir örneği. Türkiye'de geniş ve keyfi yorumlanan terörle mücadele yasaları, hükümeti eleştiren her türlü ifade biçimine karşı kullanılıyor. Bu yasal araçlar ile Erdoğan, ifade özgürlüğünü sınırlandırarak ülkedeki entelektüel çeşitliliği bastırmaya ve demokrasiye zarar vermeye devam ediyor.

PEN International’ın ve diğer insan hakları kuruluşlarının uyarıları, Erdoğan Türkiye’sinin ifade özgürlüğüne yönelik kötü sicilini daha da belirgin hale getiriyor. Rejimin diktatoryal ve baskıcı politikaları, entelektüel özgürlüğü engelleyerek, Türkiye'deki demokratik değerlerin yok edilmesini amaçlıyor. Yazarlar ve sanatçılar, sadece eserleri ve görüşleri nedeniyle baskı altında tutuluyor, bu da toplum için kritik önem taşıyan eleştirel düşüncenin ve kültürel çeşitliliğin ciddi bir tehdit altında olduğunu gösteriyor.